Bu Blogda Ara

3 Nisan 2012 Salı

Sağ beyin... sol beyin...


"Nefesim" başlıklı yazım için görsel ararken 
karşıma çıktı bu iki illüstrasyon.
Yazıda kullandım kullanmasına, ama içim rahat etmedi.
Çünkü bir yazıyı görsel olarak desteklemenin ötesinde,
sağ ve sol beynin çalışma sistemini tasvir etmeleri açısından 
önemli olduklarını düşünüyorum.
Onları bu yönleriyle öne çıkarmak istedim.



I am the left brain.
I am a scientist. A mathematician.
I love the familiar. I categorize. 
I am accurate. Linear.
Analytical. Strategic. I am practical.
Always in control. A master of words and language.
Realistic. I calculate equations and play with numbers.
I am order. I am logic.
I know exactly who I am.

Ben sol beyinim.
Ben bilim insanıyım. Bir matematikçiyim.
Bilindik olanı severim. Sınıflandırma yaparım. 
Ben tutarlıyım. Doğrusalım.
Çözümcülüm. Stratejiğim. Becerikliyim.
Her zaman kontrollüyüm. Kelimelerin ve lisanın üstadıyım.
Gerçekçiyim. Denklemleri hesaplarım ve sayılarla oynarım.
Ben düzenim. Ben mantığım.
Kim olduğumu kesinlikle biliyorum.


I am the right brain.
I am creativity. A free spirit. I am passion.
Yearning. Sensuality. I am the sound of roaring laughter.
I am taste. The feeling of sand beneath bare feet.
I am movement. Vivid colors.
I am the urge to paint on an empty canvas.
I am boundless imagination.
Art. Poetry. I sense. I feel.
I am everything I wanted to be.

Ben sağ beyinim.
Ben yaratıcılığım. Özgür bir ruhum. Ben tutkuyum.
Arzuyum. Tenselliğim. Gürleyen kahkahaların sesiyim.
Ben lezzetim. Çıplak ayaklardaki kumun verdiği hissim.
Ben hareketim. Canlı renklerim.
Boş bir kanvasın üzerine resim yapma dürtüsüyüm.
Sınırsız hayalgücüyüm.
Sanat. Şiir. Ben algılarım. Ben hissederim.
Ben olmak istediğim herşeyim.



Önceki yazıda bahsetmiştim... 
Sağ burun deliğinden alınan nefes, 
beynimizin sol yarısını uyarıyor.
Sol beyin yukarıda çok güzel ifade edildiği gibi, 
mantık ve irademizi kullanmamızı sağlıyor.

Sol burun deliğinden aldığımız nefes ise 
beynimizin sağ kısmını uyarıyor.
Ve yaratıcılığımızı, inançlarımızı, hislerimizi 
ortaya koymamızda etkili oluyor.

Hepimizin beyni iki yarımküreden oluştuğuna göre, kadın erkek, bu özelliklerin tümünü bünyemizde barındırıyoruz.
Denge nefesinde amaç işte beynin bu sol yarımküresi ile 
sağ yarımküresini dengelemek ve aralarındaki bağları güçlendirmek.

Her birimiz farklı hayatlar yaşıyoruz.
Bulunduğumuz yolda başımıza gelenler 
her zaman bizi tam anlamıyla yansıtmayabiliyor.

Kimimiz bunu hayatın rüzgarına kapılmış olmak şeklinde nitelendirirken,   kimimiz de başkalarının 
öngördüğü hayatları yaşadıkları hissine kapılabiliyor.
Zorunlulukların ve beklentilerin sınırladığı hayatlar...



Bazen çok naif, duygulu ve hayalgücü yüksek olanlarımız
bu özelliklerini yaşam şartlarının yıpratıcılığına feda ediyorlar.

Bazen de çok hırslı, kararlı, özgüveni yüksek olanlarımız,
çeşitli sebeplerle sistemin dışında olmanın sıkıntısına
katlanmak zorunda kalıyorlar.

Peki denge nerede?

Bana kalırsa denge, tamamı bize ait olan bu özelliklerin, birbirini ezmeden, baskılayıp yok etmeden, birlikte yaşayabilmelerini sağlamakta.



Hadi abartayım...
Sol beynin hakim olduğu vahşi vahşi dünyanın pençesinde, iş güç peşinde kendini tüketircesine koşarken...
İşlerini bünyesindeki en yaratıcı özellikleri kullanarak, insancıl değerlerden uzaklaşmadan yapabilmek...
En ağır eleştirilere, hatta zaman zaman hakaretlere, 
kendini savunmaya geçmeden, empati kurup anlamaya çalışarak yaklaşmak.
Toplumları çok zorlayabilecek fikirleri aktarmanın özgün yollarını bulabilmek.
İşte bence bu noktada, sol beyin sağ beyin ile dengeye geliyor.

Ya da...
Sağ beynin hakim olduğu, sanat ve yaratıcılığın ağır bastığı dünyada,
bir yandan hislerini en içten ve saf haliyle, 
heykelle, resimle, mimariyle, yazıyla, dansla, müzikle ifade ederken,
bir yandan da bunları dünyaya sunmanın, 
göstermenin en etkin yollarını sol beynimizle bağlantıda olarak bulmak...
Sağ beynimizle yarattığımız kariyerimizi sol beynimizle yönetmek.
Mutfakta harikalar yaratan bir şef...
Aynı zamanda restoranını başarıyla işletebilmesini neye borçludur?


Benim gördüğüm kadarıyla, bunun farkında olsak da olmasak da,
dünyada her alanda, yaptıkları işlerdeki başarılarıyla ön plana çıkan, hatta parlayan insanların sırrı da bu.

Kim, müthiş heykeller yapan bir sanatçının, yüzlerce insana iş imkanı sağlayan bir iş adamından daha değerli olduğunu iddia edebilir?
Ya da bir fizik profesörünün, romanlarıyla milyonların kalbine değmeyi başaran bir yazardan daha değerli olduğunu?
Durumlardan biri diğerinden daha üstün değil.
Biri diğerine göre daha avantajlı değil.
Biri olurken "bu ben miyim !?" diye hayrete düşmeden diğeri de olmak mümkün.

Bunları genel anlamda söylüyorum.
Ben burada konuyu sadece sağ ve solu nefes teknikleriyle dengelemek bağlamında ele aldım.
Detaya girecek olunsa, karşımıza sağ beyni baskınken
sol beynin hayatını ya da sol baskınken sağ beynin hayatını
yaşamak zorunda kalan insanlar da çıkabilir.
Hatta bazıları sol beynin temsil ettiği herşeyden bilinçli olarak uzak durmayı tercih edebilirler.
Ama doğa dengeyi sever ve beklenmedik bir şekilde kişiyi o parçasıyla karşılaştırıp barıştırabilir.



Hayatta sadece bir tek doğru olmadığını,
şartlar ne olursa olsun, 
bulunduğumuz noktadan öteye bir yol olduğunu bilmek...
Belki sadece bu bile 
yaşam yolumuzda ilerlerken bize destek olmaya yeter.


Let love rule...




7 yorum:

  1. teşekkür ediyorum, mutlu oldum :)

    YanıtlaSil
  2. İrem'cim, bu aralar "denge" konusuna ben de odaklanmaya çalışıyorum; dans ederken denge problemim olduğunu farkettim ve ardından bunun aslında iç denge probleminin yansıması olduğunu.. Çok uzun yıllar önce bir arkadaşım şöyle demişti " kalbinle beynin arasında savaşmak zorunda mısın ? Belki de oluruna bırakmak daha doğru??" Söylediğini şimdi anlıyorum galiba; yaktığın ışık için teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  3. gayet ustaca hazırlanmış süper olmuş eline gözüne sağlık ama ben hala sağ beynimle sol beynimi barıştıramıyorum genelde sağ üstün her zaman solu bastırıyor ve onun dediği oluyor ama ben ikisinide kullanmaya çalışıyorum napabilirim?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuzu aynı gün yanıtlamıştım,fakat size cevap olarak değil de yorum olarak çıkmış yazdıklarım...belki görmemişsinizdir diye tekrar yazıyorum :)
      .....................................................................................................

      Merhaba,kim olduğunuzu bilmek isterim :)
      Sol beynin çok hakim olduğu şu dünyada sağ beynini bu kadar aktif kullanabilmek ne güzel.
      Sanırım yine de işin sırrı her karşıtlıkta olduğu gibi dengede.
      Aslında karşıtlık da demeyelim, çünkü birbirini tamamladığı kadar dengeye yaklaşılıyor galiba.
      Eğer sağ beyninizin aktif olduğunu tespit edebiliyorsanız, bu konudaki farkındalığınız yüksek demek ki.
      Zaten her şeyin başlangıç noktası da bu farkındalık oluyor.
      Bunu sol ile nasıl dengeleyeceğinize yönelik deneyimler hayatınıza girdikçe, yavaş yavaş denge de kendini göstermeye başlar,diye düşünüyorum.
      Yoga ve nefes teknikleri de bu dengeye yönelik çalışmaları içeriyor.
      Zaman içinde deneyimlerinizi, gözlemlerinizi paylaşırsanız,bana ve bu satırları okuyan herkese yardımcı olursunuz.
      Yorumunuz için teşekkür ediyorum :)

      Sil
  4. Merhaba,kim olduğunuzu bilmek isterim :)
    Sol beynin çok hakim olduğu şu dünyada sağ beynini bu kadar aktif kullanabilmek ne güzel.
    Sanırım yine de işin sırrı her karşıtlıkta olduğu gibi dengede.
    Aslında karşıtlık da demeyelim, çünkü birbirini tamamladığı kadar dengeye yaklaşılıyor galiba.
    Eğer sağ beyninizin aktif olduğunu tespit edebiliyorsanız, bu konudaki farkındalığınız yüksek demek ki.
    Zaten her şeyin başlangıç noktası da bu farkındalık oluyor.
    Bunu sol ile nasıl dengeleyeceğinize yönelik deneyimler hayatınıza girdikçe, yavaş yavaş denge de kendini göstermeye başlar,diye düşünüyorum.
    Yoga ve nefes teknikleri de bu dengeye yönelik çalışmaları içeriyor.
    Zaman içinde deneyimlerinizi, gözlemlerinizi paylaşırsanız,bana ve bu satırları okuyan herkese yardımcı olursunuz.
    Yorumunuz için teşekkür ediyorum :)

    YanıtlaSil