Bu Blogda Ara

12 Mart 2012 Pazartesi

Masalsı Dünyadan Fısıltılar...



Fransız fotoğrafçı Matthieu Paley'in objektifinden...
Whispers of a Fairytale World / Masalsı Dünyadan Fısıltılar.
Nişantaşı Galeri Linart'ta 8 Mart-10 Nisan 2012 tarihleri arasında gezmek mümkün.

Paley '98den beri Afganistan, Pakistan, Kırgızistan ve Tibet'in uzak dağlık bölgelerinde yaşayıp  oraları keşfetmiş. 
Çoğu kez dağ geçitlerinin  açık olduğu, kısacık süren yaz zamanında değil de, en sert, yaşanması en zor zamanlarda ve sıfırın altında 30Cde yolculuk yapmış.
Bölgenin kültürüne ve yerli halkın lisanına kendini kaptırmış.
Bu uzaklardan daha uzak iklimlere tekrar tekrar geri dönmeden duramamış.




Dış dünyadan böylesine tecrit edilmiş yerlerde yaşayan göçebe ve yerli topluluklarla zaman içinde dostluklar kurup güvenlerini kazanmış ve içlerinden biri olma noktasına gelmiş.
Bu fotoğraflar duyulan o güvenin mükafatları.

'98 yılından bu yana Afganistan, Moğolistan, Çin ve Sibirya'da çekilen 19 fotoğraflık bir koleksiyon.

Orta format  ve 35mm karışımı ile çekilen, rötuşlanmamış, orijinal baskı fotoğraflardan oluşuyor.




Paley fotoğrafları başta bana kolayca dile getiremediğim hisler verdi.

Sonunda şunu anladım; fotoğrafı makine değil göz çeker.
Önce gözün karanlık odasına düşer görüntü.
Her göze de başka düşer. O yüzden aynı görüntü, çeken kişiye göre farklı sonuç verir.
Her retinanın izi farklıdır çünkü.




NEREYE GİDİYORSUNUZ...DÜĞÜNE...

Sergide beni en fazla çeken fotoğraf bir düğün kafilesine aitti.
Yayın hakları nedeniyle buraya alamadığım fotoğrafı şu linkten görebilirsiniz.
Ama zaten fotoğrafın aslının verdiği etki ...................

http://paleyphoto.photoshelter.com/image/I0000g08YUW6.T1Q


Antik zamanlarda Büyük İskender ve Marco Polo’nun da kullandığı bir rota…
İpek Yolu’nun eski bir kolu olan Wakhan Geçidi’nde 4000 metre yüksekliğinde bir dağın eteklerinin dibinde, at sırtında düğüne giden insanlar, Wakhiler...


Dağın ihtişamından gözlerimi alamadım. O kayaların arasında kaybolduğumu hissettim.
Muazzam büyüklükte bir dağın bir kareye sığması karşısında başının dönmemesi mümkün değil.
Bir süre sonra 'peki insanlar nerede', diye bakmayı akıl ettim . Görmek çok zor oldu.
Dağın eteklerinin en dibinde, atlarının sırtında bir düğüne gitmekte olan insanlar.
Kafileden tahmin edemeyeceğim bir uzaklıkta bulunan bir kulübe...
Düğün o kulübede mi?
İki aşık genç mi var?
Böyle bir coğrafyada aşka yer var mı?
Dağın, taşın...güneşin, karın...çölün, buzun yoğurduğu yüreklerdeki aşk.
Benim yüreğimdekinden daha farklı olur mu?
Bilmiyorum...
Kafile ilerliyor, dağ gittikçe büyüyor, kulübeye ulaşmak mümkün mü?
Bu nasıl bir büyüklüktür?
Bu nasıl bir küçücüklüktür?
Bir dağın yanında hiç kalan insanoğlu.
Ya dünyayı düşünecek olsak?
Ya evreni?
O zaman insan nedir, diye sormamak elde mi?
………………
- Düğüne geç kalmasak bari...
- Onun atı daha mı hızlı gidiyor sanki?
- Keşke benim elbisem de yeni olsaydı.
- En rahat eyer onunki, neden benimki değil?
- Düğünün en güzel saçlı kızı ben olacağım.
- Şu kız ona mı bakıyor, bana mı?
- Acaba kalbimi çalacak adamla karşılaşacak mıyım?
…………………
Dünyanın bu en önemli meseleleri, bu dağın eteklerinin en dibinde,
bir kum tanesi bile olamayan bu insanların akıllarından geçiyor olabilir mi?
Bilmem...neden olmasın…
Kum tanesi bile olamazken, koca bir aşkı küçücük yüreğine
ve evreni avucunun içine sığdırabilmek.
Kum tanesi bile olamazken, evrenin en vazgeçilmez parçası olabilmek.
Yokluğunla tüm dengeleri değiştirebilmek.
Sadece kabilendeki değil…
Sadece o uzaklardan daha uzak iklimlerdeki değil…
Sadece dünyadaki değil…
Tüm bir evrendeki dengeleri değiştirebilmek.
İnsan olmak böyle birşey.
Yaratan olmak böyle birşey.
Şah damarından daha yakın.

O, sen olmasan mümkün mü?


Tüm bu duygularla dolaştım sergiyi.
O dünyadan geri dönüş biraz zaman aldı tabi :)

Bu masalsı dünyaya tanıklık edip
bizlere getiren gözün çalışmaları
10 Nisan'a kadar Galeri Linart'ta.




Kaynakça: Galeri Linart'ın hazırladığı sergi kataloğu

5 yorum:

  1. Harikasın İrem'cim,
    Seninle birlikte cok büyük bir keyifle gezmiş gibi oldum sergiyi ve yine gidecegim, sayende haberim oldu.. Cok cok sevdim ben bu blogu, hayatımın yeni renklerinden biri olacak:) harikasın sen irem ve meri:))) ikinizde, her halinle:)

    YanıtlaSil
  2. Hatice,canım benim...çok sevindim böyle hissettirdiyse ♥

    YanıtlaSil
  3. İrem Hanım,
    Yazılarınızı büyük bir keyifle takip ediyorum. Gerçekten zamanın çok kısıtlı olduğu yaşamımda sizinle bir çok güzelliği keşfediyorum. Elinize, yüreğinize sağlık. Sevgiler.
    Nilgün ŞAR

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nilgün Hanım...ne kadar mutlu ettiniz beni anlatamam...
      Hayat, dışımızda ve içimizde olan biten pek çok güzellikle birlikte keşfedilmeyi bekliyor. Birbirimize vesile olabilmek mutluluk veriyor.
      Çok çok teşekkür ediyorum...

      Sil
  4. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil