Bu Blogda Ara

8 Aralık 2020 Salı

LİMONLU KURABİYE

 


Hayat sana limon veriyorsa😕 limonata yap😊

Komşun sana limon veriyorsa, limonlu kurabiye😍

Yıllar içinde pek çok kez taşınmış biri olarak, uzun süre bir muhitte oturmanın en değerli yanının komşuluk ilişkileri olduğunu düşünüyorum. Oturduğumuz evlerde, hemen yan kapı olduğu halde hiç konuşmadan evine giren komşularım da oldu, zaman zaman kahve içmeye, kahvaltı etmeye buluştuklarım da... Ama ikinci grup az, çok daha az... O yüzden şu an yaşadığımız apartmandaki karşı komşumun sıcacık varlığı bana büyük mutluluk veriyor. Benim, acaba konuşur mu konuşmaz mı diye düşünmeme bile gerek kalmadan, kendiliğinden gelişen bir gülümseme bu... Bir sefer asansör, bir sefer eve giden yol üzerinde karşılaşma derken ısınıverdik. Bana kendimi fazla anlattırmadan olduğum gibi kabul edilme hissi veren bir insan oldu. Kendisi biliyor mu bunları acaba, sanırım bu satırları okurken öğrenecek...

 💛

İkimizin en sevdiğim ortak paydamız Bodrum'a duyduğumuz sevgi... Bodrum kısa süreli yaz tatili olarak güzeldir muhakkak, ama yaz-kış yaşamaya karar vermesi biraz düşündürür insanı. Biz bu kararı 2006 senesinde verip gitmiştik, 2,5 sene orada yaşayıp oğlumuzun ilkokula başlama döneminde İstanbul'a dönmüştük. Hayatımızda çok özel bir zaman dilimidir Turgutreis'te yaşadığımız yıllar. Şimdi komşum da, yılın tamamını olmasa da uzun bir kısmını orada geçiriyor... Halikarnas aşkının onu da sarmaya başladığını keyifle gözlemliyorum, ona oraları anlattırmayı ve kendi anılarımı paylaşmayı seviyorum. 

Son seferinden dönüşte elinde bir torba limonla geldi bana, bahçemizden diye. Ertesi günü bizim delikanlının YKS hazırlığı için öğretmen gelecekti. Dedim ben bu limonların en güzeliyle kurabiye yapayım, lezzeti çoğaltayım.

işte o ağaç...

Limonlarınız hazırsa tarife geçiyorum🍋

MALZEMELER:

* 1 çay bardağı pudra şekeri

* 2 adet yumurta

* yarım çay bardağı sıvı yağ

* 1 adet limonun suyu

* 1 adet limon kabuğu rendesi

* 3 su bardağı un 

* 1 paket kabartma tozu

* 1 çorba kaşığı sirke (kurabiyenin tabir-i caizse daha kıyır kıyır olmasını sağlıyor, ama isteğe bağlı)

* üzeri için 3-4 yemek kaşığı kadar pudra şekeri

💛

Fırınımızı 175 dereceye ayarlayıp ısınmaya bırakıyoruz.

Karıştırma kasemize yumurtayı, sıvı yağı, pudra şekerini alıyoruz. Limonun kabuğunu içine rendeleyip sonra suyunu sıkarak ekliyoruz. Bunları iyice bir karıştırıyoruz.

Sonra unu ve kabartma tozunu yavaş yavaş, karışıma yedire yedire ekliyoruz. Unun elenmiş olması iyi olur. Bu şekilde yoğurarak ele yapışmayacak bir hamur haline getiriyoruz.

Burada DİKKAT ! Eğer hamur elinize yapışıyorsa hemen un eklemeyin. Buzdolabında 20 dakika kadar bekletin, bu daha rahat şekillendirmenize yardımcı olur. Baktınız hala yapışıyor, o zaman elinizi azıcık unlayarak şekillendirin.

Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp elimizde yuvarlıyoruz. Her yerine gelecek şekilde pudra şekerine batırıp fırın tepsisine biraz aralıklı olarak diziyoruz.

Kurabiyelerin ceviz büyüklüğünde olması önemli, çünkü pişerken büyüyorlar. Benim yaptıklarım ceviz büyüklüğünden fazla olmuştu, dolayısıyla sonuç biraz irice oldu. Aslında büyüklüğünü siz nasıl seviyorsanız öyle yapın desem belki daha iyi. İsterseniz öncesi / sonrası fotoğraflarıma bakarak ne kadar irileştiğini tespit edip kendiniz yaparken ona göre ayarlayın.

fırından önce

Fırınımız hazır ısınmıştı, tepsimizi fırına atıp, 20 dakika kadar pişiriyoruz. Bi' 15 dakika sonra bakıp kontrol edin çok da fazla kızarmasın, 20.dakikada pişmiş ve üzerleri hafifçe çatlamış oluyor zaten.

fırından sonra

Ve böylece elimizde miss gibi dumanı tüten tabağımızla napıyoruz? 

Komşumuzun evinin yolunu tutuyoruzz😘 


Ellerimizin lezzeti, sofralarımızın bereketi bol olsun...
Sevgiyle pişirelim, sağlıkla yiyelim...
💛

Bodrum deyince hemen aklımıza gelen bir isim var: Halikarnas Balıkçısı ve kocaman sıcacık MERHABA'sı...

Kendi yaşam öyküsünü anlattığı Mavi Sürgün adlı kitabıyla başlayıp, peşpeşe kitaplarını okudum geçen ilkbahardan bu yana... Cevat Şakir'i, Halikarnas Balıkçısı'na dönüştüren yaşamına dair bildiklerim bilmediklerimin yanında öyle azmış ki... Özellikle Anadolu'ya bakışına, uygarlığın bu topraklardan batıya geçişine dair anlattıkları, mitoloji ile ilgili verdiği müthiş detaylara sahip ve şimdiye dek hiçbir yerde okumadığım bilgiler beni çok etkiledi. 

Bu güzel limonların yetiştiği Bodrum'a, Ege'ye, Anadolu'ya aşık Koca Balıkçı'nın kendi sesinden Halikarnas Balıkçısı ismini nasıl aldığının hikayesini dinleyelim mi beraber...


💛

let love rule...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder