Bu Blogda Ara

3 Haziran 2012 Pazar

Sevgi...başlangıç...


Dünya sevgi ile dönüyor...
-Saçmalama, sevgi olmasa dönmez mi?
Döner, ama böyle değil...bence...

Hep denir ya, çevremizdeki herşeyi sevelim, herşeyin birbirine ve Bir'e bağlı olduğunu fark edelim.

Sevginin kelebek etkisiyle büyüdüğünü, katlanarak arttığını ve müthiş bir enerjisi olduğunu bilelim.

Dünya üzerinde herhangi bir yerde ya da iki yerde, birbirini aşk ile seven iki insanın yarattığı halenin, kendileriyle ilgili ya da ilgisiz bir sürü insana, hayvana, bitkiye...

sonra havaya, suya, ateşe, toprağa... rüzgara, güneşe, yıldızlara ve aya dokunabilmesi...

Ne kadar büyük, ne kadar küçük...ne kadar güçlü ve bir o kadar narin...

Birinin bir başkasını sevmesi...
Sevgi nedir? Kalbin sesi midir?
Beynin işi midir? Hormonların azizliği midir?
Yanılsama mıdır?
Ama zaten gerçek dediğin nedir :)

Sevginin doğası bir başkasını sevmek midir?
Gözlerinde kendini görmek midir?
Onun varlığında kendi varlığını kutsamak mıdır?
Kendini sevmek bu kadar zor mudur ki, mutlaka bir aynaya ihtiyaç duyulur?
Yoo elbette bu kadar basit değil...
Ama kendini sevmek işin bir diğer yönüdür.

İnsan kendini sevdiği kadar bir başkasını sevebilir, diye düşünülebilir mi?

Kendi iç dünyasına döndüğü kadar sevdiğinin derinliklerine inmeye cesaret eder, denebilir mi?

Kendiyle yüzleşebildiği kadar onun yüzüne bakabilir ve gözlerinin ardındakileri görebilir, diye bir fikir olabilir mi?

Eminim bunlara herkesin cevabı farklı ve özgündür.
Ortak payda bulmaya çalışmıyorum.

Birini sevmek...kendini sevmek...
Buraya kadarını az çok biliyoruz.
Benim aklımı kurcalayan bir yönü daha var sevginin...
Birinin seni sevmesine izin vermek!!!

-Bak yine saçmalamaya başladın.O nasıl laf...Herkes bayılır birisinin kendisini sevmesine. İzin vermek ne demek???

Eyvah bunu nasıl anlatacağız şimdi?


Devamı fena...çok yakında :)




♥ 


Let love rule...







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder